Tire ilçesinde faaliyet gösteren bazı eğitim sendikalarının, şahsım tarafından iletilen başvuru ve görüşme taleplerine cevap vermemeyi tercih ettiğine dair tarafıma bilgi ulaşmıştır.

Bu durumun yalnızca bireysel bir tutum olmadığı, aynı zamanda kamuoyunu ve eğitim camiasını ilgilendiren önemli bir sürecin görmezden gelinmesi şeklinde değerlendirilebileceğini kamuoyunun dikkatine sunmak isterim.

Bu kapsamda, aşağıdaki hususların cevaplanması gerektiği kanaatindeyim:

• Bir bireyin özgürlüğünü kısıtlayan yargı sürecine dair, ilgili tüm tarafların dinlenmeden ve objektif değerlendirme yapılmadan alınan tutumlar, “masumiyet karinesi” ve “adil yargılanma hakkı” ilkeleriyle ne ölçüde bağdaşmaktadır?

• Sendikal bir yapının yalnızca mensuplarına yönelik koruma refleksi göstermesi, “tarafsızlık ilkesi” ve “kurumsal sorumluluk bilinci” açısından nasıl değerlendirilebilir?

• Mesleki dayanışma gerekçesiyle sergilenen tavırlar, “etik ilkeler” ve “kamu yararı” perspektifinden ne derece meşrudur?

Hiçbir kişi ya da kurumun, hukukun üstünde görülmemesi gerektiği anlayışıyla; bu çağrım, herhangi bir isnat ya da suçlama içermemekte, yalnızca şeffaflık, hesap verebilirlik ve adil değerlendirme ilkelerinin hatırlatılması amacı taşımaktadır.

Saygılarımla.