APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş duvar ustaları ve inşaat işçilelerin yoğun çalışma süresinin günlük 8 saate düşürülmesi talebinde bulunarak iş bıraktı.

İşçiler, taleplerini dile getirmek için 21 Nisan'da 1856'da Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar yürüdü.

Avustralya'nın ardından ABD'deki işçiler de 1884'te işverenlerden çalışma saatlerini azaltmalarını talep etti.

ABD'de günlük çalışma süresinin 12 saatten 8 saate indirilmesi için başlatılan mücadele, 1886'da kitlesel grevlerle yaygınlaşıp küresel nitelik kazandı.

Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı'nın 1889'daki Paris Kongresi'nde, yılın bir gününün dayanışma amacıyla işçilerin ortak bayramı ilan edilmesi kararlaştırıldı.

1880’li yıllar, ağırlıklı olarak kol emeğinin kullanıldığı ve çalışma şartlarının çok kötü olduğu yıllardı. Küçük çocukların karın tokluğuna çalıştırılması ve 14-15 saate kadar varan iş günleri söz konusuydu.

Şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaydılar.

1881 yılında yarım milyon işçiyi temsilen kurulan Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu "8 saatlik iş günü" mücadelesini ülke geneline yaymak ve işçilerin
kararlılıklarını göstermek amacıyla mücadeleyi yükseltti.

ABD’nin şikago kentinde 40 bin tekstil işçisinin gerçekleştirdiği eylem kanla bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik işgünü için greve çıkan 1400 işçi işten atıldı. Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi yaşamını yitirdi.

Saldırılar, mücadele ateşini söndürmedi, aksine körükledi. ABD ve Kanada’da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı.

Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. ışçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu. İşçilerin bu topyekün isyanı, işverenlerin tepkisini çekti. Chicago'da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için, saldırılar düzenlendi. İşverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Sokak çeteleri bir taraftan işçilere saldırıyor, bir taraftan da grev kırıcılığı yapıyordu.

Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavga sırasında, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını yitirdi.


Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı.

İşçiler idam cezasına çarptırıldı. Dört işçi önderi Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi.

Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi: "Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."

İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD'de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. II. Enternasyonal 1889'da Paris'te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890'dan başlamak üzere 1 Mayıs'ı da, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul etti.

Türkiye'de 1 Mayıslar

İşçi sınıfının ilk olarak 1890’da büyük bir mitingle kutlamaya başladığı "birlik, mücadele ve dayanışma günü", izleyen yıllarda, tüm ülkelerde çoşkulu kutlamalara, büyük mitinglere sahne oldu.

Milli Mücadele'nin kilit taşı  Erzurum Kongresi Milli Mücadele'nin kilit taşı Erzurum Kongresi

Ama Türkiye’de, uzun yıllar yasaklandı... 1 Mayıs öncesi günlerde aydınlar, sendika yöneticileri, işçiler göz altına alındı.

İlk İzmir'de kutlandı

Anadolu'da 1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir'de kutlandı. İstanbul'da ilk kez 1 Mayıs kutlaması 1910'da yapıldı. 1920 1 Mayısı’nda işgal idaresinin ve Osmanlı hükümetinin yoğun baskılarına karşın 1 Mayıs İşçi Bayramı olarak kutlandı. İşçiler Haliçten başlayarak Karaköy üzerinden Beyoğlu'na kadar bir yürüyüş yaptılar ve "Bağımsız Türkiye" yazılı bir pankart taşıdılar.

1921'in 1 Mayısı’nda İstanbul'un hemen tüm işçileri, özellikle şirket-i Hayriye, Seyrü Sefain, Haliç İdaresi ve Tramvay şirketi çalışanları 1 Mayıs'ı kutladılar.


1923 1 Mayısı’nda çok sayıda yerli ve yabancı işletmede çalışan işçiler greve çıktı. İşçi taleplerinin arasında, "yabancı şirketlere el konulması, 1 Mayıs'ın resmen işçi bayramı olarak tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta tatili, serbest sendika ve grev hakkı" vardı ve birçok işçi tutuklandı.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE İLK RESMİ KUTLAMA 1923'TE OLDU

Osmanlı'da 1 Mayıs ilk kez 1911'de Selanik'teki tütün, pamuk ve liman işçilerince kutlandı. İstanbul'daki ilk kutlama ise 1912'de yapıldı.

Osmanlı'nın ardından, Cumhuriyet döneminde Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkisi çerçevesinde 1 Mayıs 1922'de Ankara'da İşçi Bayramı olarak kutlandı. Resmi olarak kutlanması ise ilk kez 1 Mayıs 1923'te oldu.

Taksim Meydanı'nda 1977'de düzenlenen 1 Mayıs programında, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşması sırasında meydandakilere ateş açılması sonucu 37 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı.

Bu olay da gerekçe gösterilerek 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1 Mayıs, bayram olmaktan çıkarıldı ve kutlanması yasaklandı.

Darbecilerin resmi tatil olmaktan çıkardığı 1 Mayıs, yıllar sonra 2009'da "Emek ve Dayanışma Günü" adıyla tekrar resmi tatil ilan edilerek, kutlanmaya başlandı.

Kanlı 1 Mayıs

En kitlesel 1 Mayıs, 1976’da kutlandı. Bu miting DİSK’in öncülüğünde ve Taksim Meydanı’nda yapıldı. O gün Taksim Meydanı’ nı 400 bin emekçi doldurdu.

Bu yüzden 1977 yılındaki gösterilerin daha bir görkemli kutlanmasından tedirgin olan kesimler bulunmaktaydı... Ama herşeye rağmen Taksim Alanı’na beşyüzbin emekçinin akması engellenemedi. Saat 14.30’da başlayacak olan kutlamalar için alan, sabahın erken saatlerinde itibaren dolmaya başladı. İşçiler, emekçiler, öğrenciler, kadınlar, çocuklar...bayramlarına sahip çıkmış, coşkularını donanmış ve alanları özgür ruhlarıyla doldurmaya başlamıştı. Taksim alanında, iğne atsan yere düşmeyecek bir katılım vardı. Dönemin DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşmasının sonlarına doğru çevredeki binalardan halkın üzerine ateş açıldı. Yaşanan paniğin ardından 37 insanımız yaşamını yitirdi ve 200’den fazla yaralı vardı.

TÜRK-İŞ BURSA'DA, HAK-İŞ KOCAELİ'DE KUTLAYACAK

Hakkında marşlar bestelenen, kitaplar yazılan, sinema filmleri çekilen 1 Mayıs, çalışanların sorun ve taleplerinin gündeme getirildiği en özel gün olma niteliği de taşıyor.

Sendikalar kitlesel 1 Mayıs kutlamaları için bu yıl da farklı illerde olacak.

Bu kapsamda TÜRK-İŞ, önemli sanayi kentlerinden Bursa'da etkinlik gerçekleştirecek. "Vergide Adalet" temasıyla düzenlenecek programda TÜRK-İŞ, gelir vergisi başta olmak üzere çalışma hayatının sorunlarını gündeme taşıyacak.

HAK-İŞ, 1 Mayıs'ı bir diğer önemli sanayi şehirlerinden Kocaeli'de kutlayacak, programda, çalışma hayatının sorunlarının yanı sıra Gazze'de yaşananlar da gündeme getirilecek.

1 Mayıs'ı İstanbul'da çeşitli sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütleriyle kutlama geleneğini sürdüren DİSK ve KESK, bu yıl da programını aynı şehirde yapmayı planlıyor.

Bu yıl 1 Mayıs'ta Memur-Sen Samsun'da, Türkiye Kamu-Sen ise İzmir'de program düzenleyecek.

16 MİLYONUN ÜZERİNDE İŞÇİ BULUNUYOR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, işkollarındaki işçi ve sendikaların üye sayılarına ilişkin 2024 Ocak ayı istatistiklerine göre, Türkiye'de 16 milyon 395 bin 275 işçiden, 2 milyon 495 bin 423'ü herhangi bir işçi sendikasına üye. Bu rakamlara göre, işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 15,22.

Hizmet-İş Sendikası, sahip olduğu 301 bin 456 üyeyle tüm işçi sendikaları arasında ilk sırada yer aldı.

Hizmet-İş'i 282 bin 715 üyeyle Türk Metal Sendikası, 203 bin 424 üyeyle de Öz Sağlık-İş Sendikası takip etti.

Editör: Oğuzhan Arslan