Bu haftaki konuğumuz Ak Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz. Aydın Milletvekili Yavuz, APS HABER İmtiyaz Sahibi Pınar Etci'nin sorularını yanıtladı.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Kendinizi ve siyasi yaşamınızı anlatır mısınız? Metin Yavuz kimdir?

-Metin Yavuz 1969 Söke doğumlu, babam Trabzonlu annem Sökeli… 2 oğlum var, biri mimar diğeri lise birinci sınıf öğrencisi… Eşim mimar ve Söke menşeili bir aileyiz. Aile olarak ticari kökenli, ticaretle uğraşan ve esnaf bir aileyiz.  Babadan esnaflığımız var!

Bizim doğup büyüdüğümüz bölge tarım sektörü için önemli ve ileri safhada tarımın olduğu bir bölge… Burada ticaret yaparken aynı zamanda bölge hakkında da bilgi sahibi oluyor, tecrübe ediniyorsunuz!.. 1992’de Anavatan Partisi Kurucu Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım, 2 dönem… O dönem, Söke’de Mehmet Beliğ Azbazdar belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. Daha sonra siyaseti bıraktım. Anavatan Partisinden sonra 2000 yılına kadar siyaseti bıraktım. Ak Parti’nin kuruluşunda yer alan biri değilim. 2013 yılında Ak Parti’ye Söke Belediye Başkan Adayı olarak kaydımı yaptırdım ve görev aldım. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Genel Başkanımız da bizi görevlendirdi. Söke Belediye Başkanı olarak görev aldım. O dönem bizim bölgemiz için oldukça zor bir dönemdi, Ak Parti siyasetini kozmopolit bir bölgede yapmak da hiç kolay değil. Aydın’ın batısındayız ve bunu tarif etmek gerekirse içerisinde, Söke, Kuşadası, Didim ve Germencik var ve bu bölgeler daha kozmopolit, dışarıdan göç alan bölgeler… Az farkla belediye başkanlığını kaybettik, partimizin oyunu bir önceki dönem seçimlere baktığınızda iki katına çıkardık ama nefesimiz yetmedi. O tarihten sonra ben siyaseti hiç bırakmadım. Partinin tüm etkinliklerinde bulundum. Haziran ve Kasım seçimlerinde de 5. Sıra Aydın Milletvekili Aday Adayı oldum ve daha sonra Aday oldum, bu dönemde de 2018 yılında, 3. Sıradan Milletvekili olarak Aydın’da temsil ettik. Aydın’da Ak Parti’ye ait dört milletvekili var bu arada!

Sayın vekilim sorularımıza başlamadan önce malum asrın felaketi 11 ilimizi etkileyen bir deprem meydana geldi. Neler söylemek istersiniz?

- Türkiye iç Anadolu ve Antalya bölesini de hariç tutarsak deprem kuşağında olan bir bölge. Ülkemizde deprem korkusuyla yaşamak yerine depreme hazır yaşamak gerekiyor… Asrın felaketinde deprem bölgesine 2. Gün intikal eden ekiplerin içerisindeyiz. Genel başkanımız daha önceki afetlerde de olduğu gibi görevlendirmeler yaptı, milletvekilleri ve partide görev alan MKYK üyelerimiz sahada hazır bulunarak koordineli bir şekilde çalışmaya başladık. Bazı kanallarda depremde “DEVLET YOK” denildi!.. Ancak biz depremin 2. Gününden itibaren, teşkilatımızın görevlendirilmesiyle birlikte sahadaydık. Bizden önce bakanlarımız vardı. Almanya haritasının büyüklüğünde 14-15 milyon insanın yaşadığı coğrafyada büyük bir felaket oldu. Orada yaşayan insanlar depremin sadece kendi olduğu noktanın olduğunu düşündü ama öyle değildi. Yardım için gerekli olan kurumlar bile göçüğün altındaydı. İnsanımız anında müdahale istedi… Kurumun yetkilisi göçüğün altında olabilir..!

- Yavuz, soruyor… Siz gittiniz mi deprem bölgesine?

- Etci, hayır gitmedim.

- Öyle böyle değil; şehirlerin yarısı, tamamı gitmiş!.. Öyle düşünün!

O sıcaklıkta insanların feryat etmesi çok normal… Kolay değil tabi can ve mal derdi. Önce can sonra mal derdi.  Bakanlar sahaya indirilince oradaki amaç, iyi koordine edebilmek, ne olduğunu iyi anlayabilmek. Kendi bölgem içinde devamlı anlatıyorum, ilk önce Kilis’e ve daha sonra Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesine görevlendirildim. Nurhak ilçesi 12 bin 500 nüfuslu bir yer. Söke’de bir mahallenin nüfusu o kadar… Orada Muş valisi,  2 tane vali yardımcısı ve 2 tane de o bölgenin Muş’un kaymakamları da olmak üzere toplam 750 kişilik bir ekip ve ekipmanları vardı.

Devletin olmadığı yerde bunlar olamaz!

Çadır ihtiyacı, su, elektrik, doğalgaz kesilmiş… İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak olan her şey yok olmuş. Tüm bunları yeniden sahaya getirmek gerekir. Valisinden kaymakamına askerine kadar devletin tüm birimleri deprem bölgelerinde çalışmaya başladılar ve hızlı hareket ettiler.  Devlet ve millet birlik ve beraberlik içerisinde hareket etti. Bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde böyle bir yıkım olsa ekonomik olarak en güçlü devlet diyoruz ya...! Devlet ve millet arasındaki bizim enerjimizi yakalayamazlar. Yaraları hızlı bir şekilde sarabilmek için bugün evlerin temelleri atılmaya başlandı. 

Haarp konusu gündemi çok meşgul etti birçok spekülatif haberler yapıldı. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

- Yavuz, belki de ilk sen yazacaksın bunu!

Zihinle ilgili bir mühendislik yapıyorlar, yani bu ne demek?.. Daha önce bunu Z kuşağında yaptılar, önümüze Z kuşağı diye bir şey koydular ve hepimiz bunu yedik! Z Kuşağını devamlı konuşuyoruz, aslında Z kuşağı yok, gençler var doğru!...  Ama gençleri Z kuşağı olarak siyasetle de örtüşmeye çalıştılar Z kuşağı için şu anki iktidarı bilmiyor diyerek ve 20 yıl önce doğmuş bir çocuk şu anki iktidarı bilemez diyorlar ancak çocuklarımız ve gençlerimiz aptal değil. Teknoloji çağındayız çocuklarımız her bilgiye ulaşabilir durumda ve kolay öğreniyorlar. Benim annem 85 yaşında o bile görüntülü konuşuyor. Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi değil olay. Kılıçdaroğlu daha yeni keşfetti.

Teknoloji öyle bir yere geldi ki, bilgiye ulaşmak çok kolay. Z kuşağı diyerek çocuklarımızı aşağılayamazsınız. Alfabenin son harfidir Z! Teknofest kuşağı dememizdeki maksat şu; bizim gençlerimizden alacağımız çok şey var!.. Bu zihin mühendisliğinde de; çocukları ötelediler, eskiden vesayet sisteminde de bunu yaparlardı… Siz oturun siz motor yapmayın, otomobil yapmayın tarla da yüz ağacın ürettiği portakalı satın ya da başka bir ürünü satın. Fakat o ürünü sattığımız da bir telefon bile alamıyor! Vesayet sistemi onu emrediyordu o anda… Şu andaki vesayet sisteminde de şu var, Türkiye veya herhangi gibi bir ülke Amerika Birleşik Devletleri olduğu sürece bu tip algı operasyonlarıyla karşı karşıya kalacaktır. Zihin harbi aslında! Amerika’nın dünyadaki en büyük düşmanı Çin!.. Haarp gemisinden yayıldığı söylenen dalgalar Çin’e mi gidemiyor(?) Mühendislerin zihinlerde yarattığı algı operasyonu ve hikayelerdir. Bu bir mühendislik!.. ve balon patladı, konuşulmuyor şu anda.

Aydın olası depreme hazırlıklı mı?

-Bu soruyu belediye başkanına soracaksınız.

Adalet ve Kalkınma Partisinin Aydın milletvekilisiniz? Milletvekili olduğunuzdan günden bu yana gerçekleştirdiğiniz ya da gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz projelerinizden bahseder misiniz? Aydın ilimize kamunun yatırımları neler oldu? Şehir hastanesi ne durumda?

- Milletvekilinin şahsi projesi olmaz, belediye başkanlarının olur. Belediye başkanları da o projelerini genel siyasetçinin vasıtasıyla ilgili bakanlıklarda çözer. Bizim bir projemiz olmaz ama bizim devlet yatırımlarıyla ilgili yönlendirmelerimiz olur. Mesela Aydın için otoban çok önemliydi…  İstanbul’dan Antalya’ya bağlantılı bir otoban, yalnız Denizli - Aydın otobanını görüyoruz ama Antalya’ya kadar giden kişi İstanbul’dan ya da tam tersi Antalya’dan vasıtaya bindiğinde kesintisiz ve hızlı bir şekilde çok yakıt yakmadan, hava kirliliğine sebep vermeden çünkü projelerde ona göre yapılıyor, ticari açıdan bölge insanına katkı sağlayacak. Hem de insanların yeni yerler görmesi açısından çok önemli bir yatırım. Birkaç kere sekteye uğramasının sebebi; ihaleyi alan firmalarda sıkıntılar oldu. Biz ihaleleri yeniledik. Sonuç itibariyle 2023’ün Haziran ayında belli bir bölümü bitmiş olacak ama yıl sonu itibariyle tamamıyla çalışır halde bir otobanımız olacak. Şehir hastanesi hızlı bir şekilde ilerliyor… Yeni okulların yapımı ve eski binaların güçlendirmesi yapılıyor. Yıkılmış olan yapıların yerine de yenilerini tesis ediyoruz. Şehir hastanesi aslında şu ana kadar çoktan bitmiş olurdu, orada Aydın Büyükşehir Belediyesi aynı İstanbul Büyükşehir Şehir Hastanesi'ndeki gibi bizde bir yol azası oluşturdu orada, alt yapıyla ilgili biliyorsunuz. Belediyenin yapması gerekiyor onları, imar alanıyla ilgili talepleri vardı, Aydın’ın her alanı verimli araziler kamu yatırımı yapacağınız zaman verimli araziler üzerine yapmak durumunda kalıyorsunuz. Bu tabi dışarıdan baktığınızda verimli arazileri yok ediyorsunuz. Eee kamu nasıl olacak? Kamunun işi; okul, emniyet, hastane yapacaksın vs. ister istemez o verimli topraklardan faydalanıyoruz. Nitekim otobanda aynı şekilde. Büyükşehir bu konuyla ilgili aşağı yukarı bizim onay verdiğimiz alanın iki katı kadar bir alanın imara açılmasını istedi!.. Bizde dedik ki; gerek yok. Çünkü hala ekilen biçilen araziler bunlar! İhtiyaç hasıl olur o sonraki konu!.. Şu anda yok. Onun karşılığında yol ve altyapı ile ilgili dik durdu! (Aydın Büyükşehir Belediyesi) sonuç itibariyle bakanlığımız onları da yapıyor. Yani belediyeye bırakmadan onlarda yapılacak.

CHP'li Aydın belediye başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yaptığı çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizi bir Aydın sevdalısı olarak biliyoruz. Aydın'a hizmet götürürken parti ayrımı yapıyor musunuz? Mesela; sayın belediye başkanı Çerçioğlu'nun Aydın için sizlerden talep ve istekleri oldu mu? Olduysa neler yaptınız?

Biz Aydın’da iktidar partisinin dört milletvekili olarak kamu yatırımlarında milletvekili arkadaşlarımızın hep bir emeği vardır. Hepimizin koordineli olarak şehrimize yaptığımız katkıların sonuçlarıdır. Biz her seferinde de şöyle söylüyoruz; Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin başkanı CHP’li olabilir veya diğer ilçelerdeki başkanlarımız farklı farklı partilerde olabilir, bize bir projeyle geldiğinizde!.. onlar bunu algılayamıyorlar bir türlü,  geldiklerinde para istendiklerini ya da para verildiğini zannediyorlar... Kendilerine arka çıkıldığını zannediyorlar ama öyle değil, devlet projeye para yatırır bir proje sunarsınız şehrinizle ilgili ve devlet ona para yatırır. Biz bunlarla ilgili çok çağrılarda bulunduk ama bu konuda çok da kapımızı çalan olmadı. Kapımız kapalı değil, açık. İçeriye giren çok olmadı. Aydın belediyesini başarılı bulduğunuz hiç mi bir yer yok diye sorarsan; Aydın belediyesini başarılı bulduğum çok yer var, Özlem Çerçioğlu koltukta oturabilmek için algıyı çok iyi yönetiyor. Bu çok önemli bir şey, ben bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza da söylemiştim. Yani bu sosyal devlet sosyal belediyeciliğin taklidini çok güzel yapıyor. İnsanlara dokunuyorum hissini çok güzel verdiriyor. Ama baktığınızda çiçek ve böcek yatırımından başka yatırım yok. Büyükşehir olmadan önce özel idareyle yönetiliyordu, bugün Aydın’da 600’e yakın muhtar var bu rakamın içerisinde büyükşehir olmadan önceki şehri bilen, şehre hizmet veren muhtarlarımız var onlara birer birer sorduğunuzda şimdi mi yoksa özel idaredeyken mi size daha çok yatırım getiriyordu diye sorduğunuzda özel idareyi size söyleyecekler.  Neden?.. Şöyle bir anlayış farklılığı var; bütçe, aslında tamamıyla orantıladığınızda çok daha fazla. Şu anda Büyükşehir’in Özlem hanımın şirketler üzerinden alımlar yaptığı personel karşılığında insanlara bir algı aktarımından başka öteye gitmiyor. Ben bu konuda başarılı buluyorum yani. HİZMET DEĞİL ALGI YAPIYOR.

Sayın vekilim, size göre Aydın ve ilçelerinin en büyük sıkıntısı nedir?

Aydın’ın tanımını biliyorsun değil mi, evliya Çelebi ne demiş?.. “Dağlarından yağ ovalarından bal akan şehir” Heredot da; “Gökyüzünün altındaki en güzel yerleşke” diye böyle bir tarif var. Bu Aydın’ın en büyük sıkıntılarından biri aslında!.. Neden? Az önce anlattık ya, verimli topraklar üzerinde bir şey yapamıyorsun, Aydın’ın toprağının altından üzerine kadar değerli verimli araziler... Aydınımız da tabi ben bunu öz eleştiri olarak yapıyorum, rahat yaşam var!.. Ekonomik kriz uğrasa da bu bölgeye fazla uğramaz çünkü hayat biraz daha ucuzdur bizim şehrimizde… Aydın' daki para sahipleri gerektiği kadar yatırım yapmıyor. Tembellik diyorum ama bazen alınıyorlar tabi bunun içerisine bizlerde giriyoruz. Tembellikten başka bir şey değil. Dünya parayı parayla kazanma devrini bıraktı. Sanayileşmek gerekiyor. Bundan 2 yıl öncesi Aydın’da ihracat rakamlarına baktığımızda; biliyorsunuz ki Aydın da 7 tane organize sanayi var 250-300 milyon dolarlık bir ihracatımız vardı bunun büyük bölümünü de incir oluştururdu. Şimdi bugün geldiğimiz noktada da yalnız incir konusunda bile kendi tüccarımız oluşmaya başladı, iyileşmeye doğru gidiyor… İnciri farklı işleyebileceğiniz tesisler oluştu. Gıda yönünden olan kısımdan bahsediyorum. Seramik, tarım makinaları ve tarımla alakalı fabrikalarımız Aydın’da çoğaldı ihracatımız 1 milyar doları geçmeye başladı, fakat bu yetersiz. Yanımızda Denizli var, bizden çok daha imkânsız ama sanayileşmiş bir şehir. Denizli bugün 3-4 milyar dolardan bahsediyor. Denizli’nin ekonomisi Aydın’dan daha iyi durumda diyebiliriz. Denizli’de tarım Aydın kadar kuvvetli değil, fakat sanayisi kuvvetli. Aydın’da sanayiyi kuvvetlendirecek yelpaze çok geniş. Kestane dediğinizde aklınıza Bursa gelir ama Türkiye’nin %60- 70 kestanesi Aydın dağlarından çıkar. Pamukta Şanlıurfa’dan sonra en büyük üreticidir. Türkiye’nin en kaliteli pamuğu buradadır. Tekstilimiz var ama geliştirilmesi gerekir.

Nazilli’nin il olması konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Seçimler öncesi böyle bir konu gündeme gelecek mi. Bu konuda neler dersiniz?

-Nazilli, siyaseten bizim kulvarımıza katınca herkes böyle bir pazarlığın olduğunu (Nazilli biliyorsunuz Ak Parti’ye geçti) öyle bir konu aramızda hiç geçmedi belediye başkanıyla çünkü konuşmaların arasında bizzat ben vardım. Cumhurbaşkanımıza da sunduğumda böyle bir şey yoktu. Fakat Nazilli’ye Atatürk zamanından bu yana il olacak vaadiyle değişik dönemlerde hep vaat verilmiş. Türkiye’de il olması gerek yerler arasında Nazilli birinci sırada olmalı. İl olduğunda devlete ne kazandırır ya da ne kaybettirir onlara bakmak lazım. Seçimlerden önce il olma ihtimali yok.

Turizme için neler söylemek istersiniz?

-Toprağın altı ve üstü verimli gibi Türkiye’nin turizm açısından sayılı yerlerinden biridir Aydın. Aydın’da 12 ay turizm yapabilme imkânımız var. Doğa, tarih, deniz ve sağlık turizmi açısından verimli bölgelere sahibiz.  Kuşadası’na kruvaze gemileri gelir ve her yıl turizme olan katkısı artar. Didim devletin arazisinin olduğu en büyük yerlerden biri. Planlanması ile alakalı Turizm Bakanlığı çalışma yapıyor. İlk uygulama Çeşme’de başladı. Çeşme’de yapılan uygulama neticesinde eksikler tespit edilip bu tarafta da uygulamaya devam edecekler. Önümüzdeki yıllarda Didim ile alakalı çalışma önümüze gelecek. Aydın’ı sağlık turizmi ile çeşitlendirmek gerekir. Bu da 12 ay turizm demektir.

Eğitim için düşünceniz nedir?

-Ülkenin her yerinde eğitim için yatırımlar yapılıyor. Özellikle meslek okullarının önemli olduğunu düşünüyorum. Herkes üniversite diplomasına sahip oluyor fakat meslek okulları daha da önemli. Mesela Söke’de tarım lisesi yapıyoruz onunla alakalı çalışmalarımız var.

Sayın vekilim Aydınspor’umuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Kalmadı o Aydınspor. 3. lig de Nazillisporumuz var. Bal Lig’inde oynayan takımlarımız var.

2023 genel seçimlerinde Ak Parti'nin oyu ne olur?

-Şu anda siyaseten gelişmelere baktığımızda ekmeğimize de yağ sürüyorlar. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın alacağı oyun %55-56’ dan aşağı olacağını düşünmüyorum.

Sizi mevcut Milletvekillerinden ayıran özellik nedir?

Ben megaloman değilim.

Halka kendinizi nasıl ifade ediyorsunuz?

Çok zorlanmıyorum. Rol yapmıyorum. Kendim olarak davranıyorum.

Kararsız seçmen hakkında kararınız nedir?

Sandığa gittiğinde seçmen artık eskisi gibi değil, yani bilinçli. Siyasi düşüncesinin paralelinde oy verecek diye şart yok. Ülkede yapılanlar ortada, buna muhalefet edenlerde var. Onların ve iktidarın da söyledikleri var. Vatandaşımıza güveniyoruz.

18 yaşına yeni girmiş ilk defa oy kullanacak seçmen hakkında düşünceleriniz nedir?

Türkiye’nin en büyük teşkilat yapısına sahip bir partiyiz. Gençlik kolları olarak 1 milyonun üzerinde üyemiz var. Türkiye %45-46 oranında genç neslin olduğu bir ülke ve burada ilk kez oy kullanacak olan nesil var, iktidarımız zamanında da biliyorsunuz 30- 25 ve 18’ e indirildi seçim yaşı bu bizim gençlere ne kadar değer verdiğimizin göstergesi. Gençler futbol takımındaki 11’in içerisinde her daim var. Cumhurbaşkanımız bu konuyu çok önemsiyor. 

Başarıya giden yolda çektiğiniz zorluklardan bize bahseder misiniz?

-Hayat hep zor! Gülüyor…

Ailenize yeteri kadar vakit ayırabiliyor musunuz?

Maalesef ayıramıyorum. Çok önemliler fakat ben de görev aşkı var ve yerine getiremezsem rahatsızlık oluyor… Aldığımız parayı da hak etmek istiyoruz.

Burcunuz : İkizler, fakat burçlardan anlamam.

Tuttuğunuz takım:  Trabzonspor

En sevdiğiniz renk: Mavi

En sevdiğiniz şarkı :  Barış Manço’nun şarkılarını sever ve eşlik ederim.

İzlemekten keyif aldığınız TV programları neler: Haber programları.

Hayatta en çok kıymet verdiğiniz insanlar? Ailem.

Hayvan besliyor musunuz? Kedi

Birazda siyasetin dışına çıkalım, özel soralım.

Sayın Yavuz size tek kelimelik soru soracağım, bu kelimeler size ne ifade ediyor?

Milletvekilliği= Görev

Siyaset= Hayat Siyaset

Seçmen= Vatandaş

Vefa= Önemli

Güven= Önemli

Doğruluk= En önemlisi

İyilik= İyilik

Yalan= Nefret

İnanç= Huzur

Para= Hiçbir şey

Mutluluk= Gülmek

Sevgi= Mutluluk

Savaş= Savunma

Barış= Dünya

Ümitsizlik= Yok öyle bir şey

Kazanmak= Var

Hizmet= Var

Son olarak Türk halkına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Teşekkür ederim.