İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, resmi görüşmeler yapmak üzere bulunduğu Fransa’da, ilk ziyaretini, Türkiye Cumhuriyeti Paris Büyükelçisi Yunus Demirer'e yaptı.
HİDALGO'YU MAKAMINDA ZİYARET ETTİ
Demirer tarafından Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği binasında ağırlanan İmamoğlu, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’yu da makamında ziyaret etti.
Avrupalı belediye başkanlarını Paris’te yarın düzenlenecek toplantıya davet eden Hidalgo, tarihi belediye binasında ağırladığı İmamoğlu’nu 31 Mart 2024 yerel seçimlerindeki başarısından dolayı tebrik etti.
BÜTÜN TÜRKİYE’DEKİ BELEDİYE SAYIMIZ, İKİ KATINA ÇIKTI
Türkiye’de ve tüm dünyada demokrasiyi konuşma zamanı olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Bizim demokrat duygularımız, gerçekten son dönemde toplumda karşılık bulmakta zorlanmıyor. Dolayısıyla yerel yöneticileri, belediye başkanlarını bu şekilde bir araya getirmek fikri, bu dönemde çok değerli. İstanbul’daki ve bütün Türkiye’deki seçimlerdeki başarımız, bizim sorumluluklarımızı çok daha yukarıya taşıdı. Daha çok başarılı olmak zorundayız. Bütün Türkiye’deki belediye sayımız, iki katına çıktı. Şimdi daha çok çalışacağız. Bu arada Olimpiyat Oyunları’nda size başarı diliyorum” diye konuştu.
TOPLANTI 1 SAAT SÜRDÜ
Dünyanın en önemli kentlerinden ikisini yöneten her iki başkan, yaklaşık 1 saat süren toplantı boyunca, şehirleri arasında yapılan ve yapılacak olan iş birliklerini ele aldı.
AVRUPA SOSYALİST PARTİSİ ÖZEL OTURUMUNA KATILDI
Ekrem İmamoğlu, Fransa ziyaretinin ilk gününde, aralarında Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Atina Belediye Başkanı Haris Doukas, Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko, Saraybosna Belediye Başkanı Benjamina Karic ile Tiran Belediye Başkanı ve B40 Balkan Şehirleri Ağı Başkanı Erion Veliaj’ın da bulunduğu bir grup ile birlikte Avrupa Sosyalist Partisi (PES) özel oturumuna katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Avrupa'da aşırı sağın yükselişine dikkat çeken İmamoğlu, mültecilere yaklaşım ve Gazze'de yaşanan katliama karşı tutuma vurgu yaptı.
İmamoğlu, son yerel seçimlerde CHP’nin birinci parti çıkmasının aksine, Avrupa genelinde yükselen aşırı sağa dikkat çekerek, “Hangi politika kararlarının popülist ve aşırı sağa yönelik desteğin artmasına katkıda bulunduğunu bir an önce tespit etmek, sosyal demokrat partiler açısından elzemdir. Kendisini ‘demokratik ideallerin muhafızı’ olarak konumlandıran Avrupa, bu değerleri tutarlı bir biçimde savunduğunu samimiyetle söyleyebilir mi? Göçmen sorununun başka ülkelere aktarılması, bunun aksini göstermektedir. Avrupa’nın Gazze’de yaşananlara verdiği cevap da öne çıkan bir diğer örnektir. Aralarında kadınların ve çocukların bulunduğu, on binlerce masumun katlini daha yüksek bir sesle eleştirmemiz ve kınamamız gerekmez mi?” diye konuştu.
