APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi ortak grup toplantısında gündemi değerlendirdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Elinde ve vicdanında ülkücü kanı taşıyan alçaklarla kesif bir hesaplaşmaya hazırız, helalleşmeyeceğiz” sözlerini hatırlatan Davutoğlu, “Gençleri hesaplaşacağız diye sokağa davet etmeyin” dedi. Davutoğlu, “Sinan Ateş’in katilleri cezalandırılmadıkça hiçbir gencimiz emniyette, hiçbir sokağımız huzurda olmayacak” diye konuştu.

Davutoğlu’nun açıklamalarından önemli başlıklar şöyle:

SİNAN ATEŞ’İN EŞİYLE HELALLEŞECEKSİNİZ 

Şimdi Sayın Bahçeli, “hesaplaşacağız kesinlikle helalleşmeyeceğiz” diye bir ifade kullandı. Artık yaşı kemale ermiş bir siyasetçinin kullanmaması gereken bir ifade. Düşmanla hesaplaşabilirsin ama vatandaşınla helalleşeceksin ama en önemlisi o ülkücü şehitlerin son halkası olan Sinan Ateş’in eşiyle annesiyle helalleşeceksin Sayın Bahçeli.

Bu resme bakın rahmetli Sinan Ateş, 5 yıl önceki Ülkücü Şehitler Günü’nde Sayın Bahçeli’nin hemen arkasında, şimdi de yeni Ülkü Ocakları Genel Başkanı hemen arkasında. Şimdi Ülkü Ocakları Genel Başkanı genç kardeşim şu resme bakıp kendi geleceğiyle ilgili ne tahayyül eder veya bu işlerin içinde bir rolü varsa ne düşünür Sinan Ateş’in ailesi onlar hakkında.

Sayın Bahçeli siyasete girdiğinde en çok takdir edilen yönü gençleri sokaktan çekmesi olmuştu. O zamanki ifadelerini hatırlatırım Sayın Bahçeli, “Gençleri sokaklardan çekeceğiz, bize okumuş genç lazım.” O zaman 40 yaşlarındaydı Sayın Bahçeli, şimdi 70’li yaşlarda. 70’li yaşlarda gençleri hesaplaşacağız diye sokağa davet etmeyin Sayın Bahçeli. Biz o günleri çok acı yaşadık, nice yiğit insanlar evlerinde şehit edildiler.

SOKAKLAR EMNİYETTE DEĞİL

Gençler idealisttir, olumlu yönde bir idealizm verirseniz dünyayı ihya ederler, olumsuz bir şekilde onları şiddete sevk ederseniz kendileri için de ülkeleri için de felaket sebebi olurlar. Hangi ideolojiye mensup olursa olsun bütün gençlere sesleniyorum, bu kritik günlerde asla provokasyonlara gelmeyiniz ve bütün hukukçulara sesleniyorum hiçbir yerden talimat almayın. Sinan Ateş’in katilleri cezalandırılmadıkça hiçbir gencimiz emniyette, hiçbir sokağımız huzurda olmayacak.

PARİS’TE  ISTAKOZ  SEAFASINA  FABRİKA KURULUR

Kurban bayramı yaklaşıyor. Kurbanlıkların fiyatı 20-25 bin lira. Et ve gıda konusunda neden bu hale geldik çünkü tarıma verilen destek azaldı. Tarıma milli gelirin yüzde 1’i destek verilmesi gerekirken bugün bunun yarısı bile değil. Göynük’te ziraat odaları ve çiftçilerle görüştüm. ‘Tarımda durum nedir’ diye sordum, yaşayan kimse kalmadı ki dediler. Muhtarlar seçimi 89 oyla kazanmış rakibi 50. Toplam 200 kişi var, eğitim çağında 3-4 çocuk var. Sadece doğu, iç Anadolu değil batı Anadolu da insansızlaşıyor. Topraklar terk ediliyor. Enginarı üretici 3-4 liraya satıyor, pazarda 30 40 lira. ‘Tarladan gelip satıyoruz o sırada eski borçlarımızı ödüyoruz’ dedi. Bir enginar tesisi kurulsa 8 milyon tutuyor. Arkadaşlar o köyü canlandırmak için bu o kadar düşük bir miktar ki. Beyefendiler için çerez bile değil. Paris ıstakoz sefasının biraz daha genişletilmiş hali. Hal böyle… Yazın tek tek ilçelerimizi gezip halkımızın dertlerini dinleyeceğiz. ”

Daha Sonra Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir konuştu.

“Bugün İstanbul’un fethinin 571. yıl dönümü. Bu zafer için defalarca seferler tertip edilmiş, kuşatmalar gerçekleştirilmiş ancak fetih 1453 yılında Sultan II. Mehmet’e nasip olmuş. Onun aziz ordusuna nasip olmuş. Tarihte bir devir açılmış, bir devir ise kapanmıştır. İslam’ın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri olmuştur. İslam dünyasının gündeminden hiç düşmeyen Gazze ve Filistin konusuna gelmek istiyorum. Gazze’de büyük katliamlar işleniyor. Artık insanlığın vicdanında Gazze ve Filistin için dökülecek gözyaşı da kalmadı. Hatta insanlık dışı bunca vahşeti gerçekleştiren İsrail’e lanet okuyacak dermanı da kalmadı insanlığın. 7 Ekim’den beri sayısız defa kınadığınız bu insanlık dışı vahşet ve zulmü daha ne kadar kınamaya devam edeceksiniz? 7 Ekim’den bu yana bombalanacak hastane, okul, cami kalmadı. İsrail şimdi de çadırlarda barınmaya çalışan insanları çoluk çocuk demeden bombalıyor ve yakıyor. Siz hala konuşmaktan öte bir şey yapmıyorsunuz. Bize düşen sadece bir söz var, yazıklar olsun. Tüm İslam dünyasına da yazıklar olsun. Kendini dünya lideri görenlerin bir kısmı bu insanlık dışı vahşet ve zulme seyirci kalmaya devam ediyor. Sizde İsrail askerlerine karşı direnen Gazzeli bir çocuk kadar bile cesaret yok mudur diye sorma hakkımız yok mu? Sözde dünya liderisiniz.

Kamuda yeni dönem Kamuda yeni dönem

TARİH SİZİ ALTIN HARFLERLE YAZACAKTIR

Filistin’in verdiği bu bağımsızlık mücadelesi bir gün mutlaka zaferle sonuçlanacaktır. Biz buna bütün yüreğimizle inanıyoruz. Asıl soru şu; Türkiye başta olmak üzere İslam ülkeleri bu zaferin neresinde yer alacaklardır? Kuvayı Milliye ne ise, Gazzelilerin mücadelesi de odur diyebiliriz. İyi de biz bu bağımsızlık mücadelesinin neresinde yer alacağız? Büyük Orta Doğu Projesi aslında Büyük İsrail Projesi’dir diyebiliriz. Coğrafyamızdaki bütün ülkeler için tehdittir. Kudüs mutlaka özgür olacaktır diyoruz. İyi de biz bu özgürlüğün neresindeyiz? Mescid’i Aksa mutlaka kurtulacaktır diyoruz, iyi de biz bu kurtuluşun neresindeyiz? İşte bütün bu soruları düşününüz ve yapılacak D8 toplantısını bu sorulara cevap alabilmek için fırsat olarak kullanınız. Bu ümmete ve insanlık alemine 7 Ekim’den bu yana yaşatılan acıları dindirmenin yollarını arayınız. Türkiye’den beklediğimiz budur. Şunu iyi biliniz ki alacağınız olumlu kararlar nedeniyle sadece milletimiz değil, bütün bir insanlık size selam duracaktır. Bu misyonu gerçekleştirirseniz tarih sizi altın harflerle yazacaktır.”

Editör: Oğuzhan Arslan