APS HABER / OĞUZHAN ARSLAN - Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davada 6 yıl sonra karar açıklandı. Yargılanan sanıklardan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi, 4'ü beraat etti.
Duruşma, Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görüldü.
Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı. Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.
Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaada görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.
9 SANIĞA 8 YIL 4 AY İLE 17 YIL 6 AY ARASINDA HAPİS CEZASI
Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl, Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.
4 KİŞİ BERAAT ETTİ
Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.
Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.
TUTUKLANAN 4 SANIK CEZAEVİNDE
Haklarında tutuklama kararı verilen Mümin Karasu, Nihat Aslan, Turgut Kurt ve Özkan Polat, duruşmanın ardından polis tarafından gözaltına alındı.
Çorlu Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen 4 sanık, tutuklama kararı doğrultusunda Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na götürüldü.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMA
Karar duruşmasını CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere çok sayıda siyasi, sivil toplum kurulu temsilcisi ve barolar takip etti.
BU SONUÇ ALINIYORSA DİRENENLERİN BAŞARISIDIR, ZAFERİDİR
Özgür Özel, karar sonrası yaptığı açıklamada, büyük bir kalabalık ve inançla yıllardır haklarını arayan annelerin, babaların, ailelerin önünde saygıyla eğildiklerini belirtti.
Özel, "Mahkeme heyeti, tarihe kendileri adına bir utanç değil, aslında hukuk için küçük ama Türkiye'deki mücadelelerin tümü için büyük bir adıma katkı sağladılar. Sadece bölge müdürlükleri nezdindeki cezalandırmalar ilk adımdır ama yeterli değildir. Bundan sonra hepimize düşen, istinaf aşamasını, Yargıtay aşamasını titizlikle, dikkatle ve inatla takip etmektir." diye konuştu.
Tren kazası davasındaki kazanımların, üst aşamalarda aşındırılmasına, geri gitmesine asla izin vermeyeceklerini ifade eden Özel, TCDD üst yönetimi ile tüm sorumluların da yargılanması gerektiğini belirtti.
Bugün belki de ilk kez kamu görevlilerinin ceza aldığı, tutuklandığı bir davaya şahit olduklarını aktaran Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
"22 yıldır yerleştirilmiş cezasızlık kültürünün ilk kez geriletildiği, ülkeyi yönetenlerin, 'Benim bürokratıma, benim yöneticime, kamu görevlime dokundurtmam. Çünkü verdiğim kanunsuz emirleri onlar uyguluyor. Onlar yargılanırsa bundan sonra sözümü dinlemezler' mantığıyla hiçbirini feda etmeyenlerin bugün halkın göstermiş olduğu büyük dirayet ve dayanışma sonucunda geri adım attıklarını görüyoruz.
Bugün buradan bu sonuç alınıyorsa bu bir kazanımdır, direnenlerin, mücadele edenlerin, dayanışma gösterenlerin başarısıdır, onların zaferidir. Halktan, milletten güçlü kimse yoktur. Bundan sonra biz birlikte durdukça, birlikte mücadele ettikçe kötülük gerilemeye, geri adım atmaya, mahkum olmaya ve kaybetmeye devam edecek. İyiler kazanacak, anneler kazanacak, mağdurlar kazanacak."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Türkiye'de yeni bir siyasi iklim olduğunu, bu iklimin siyasi partinin yarattığı, başardığı bir iklim değil, mağdurların, mazlumların, unutulanların, yok sayılanların ve hakkı yenip, yok sayılmaya çalışanların mücadelesine omuz veren, nefes veren, herkesin yarattığı bir iklim olduğunu" sözlerine ekledi.
NE OLMUŞTU?
Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 7'si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.