APS HABER / PINAR ETCİ - Barım, “Ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyorum. Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir?” diye sordu.
Gezi Parkı eylemlerini yönlendirdiği iddiasıyla 27 Ocak’ta tutuklanan Barım, mektubunda hem hukuki sürece hem de ağır sağlık sorunlarına dikkat çekti.
“Kimliği belirsiz hesaplarca başlatılan organize bir iftira kampanyasının hedefi oldum” diyen Barım, kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu belirtti.
“Sağlıklı Yaşam Hakkımdan Yoksunum”
Barım, 213 gündür cezaevinde olduğunu ve kalp ile beyin damarlarındaki ciddi rahatsızlıklar nedeniyle hayati tehlike yaşadığını açıkladı:
“6 ayrı kalp hastalığım, beynimde iki stentli anevrizma ve yeni oluşan bir anevrizma nedeniyle ani ölüm riski altındayım. Son 3 ayda altı kez bayıldım, 30 kilo verdim. Cezaevi koşulları hastalıklarımı daha da ağırlaştırıyor.”
Barım, uzman raporlarının da bu riski doğruladığını belirterek, tutuksuz yargılanma talebini yineledi:
“Yaşam hakkımın korunmasını istiyorum. Adaletin bir an önce tecelli etmesini bekliyorum. Devletime ve adalete olan inancımı kaybetmeden yaşamak istiyorum.”
Raporlar Hayati Tehlikeyi Ortaya Koydu
Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’nin 2 Temmuz tarihli raporu, Barım’ın cezaevinde kalmasının yaşamını doğrudan tehdit ettiğini ortaya koydu. Raporda, kalıcı kalp pili takılmadığı takdirde ani ölüm riski bulunduğu, ayrıca beyninde yeni oluşan anevrizmanın müdahale edilemediği belirtildi.
Avukatları, Türk Tabipleri Birliği’nin de desteklediği raporlarla birlikte tahliye talebini yineledi ancak mahkeme bu başvuruyu reddetti. Barım’ın bir sonraki duruşması 1 Ekim 2025’te görülecek.